Arama Sonuçları

Zirkonyum Kaplama Central Dent Bahçeşehir Diş Kliniğimizde Zirkonyum uygulaması yapılmaktadır. Peki Zirkonyum'un Avantajları Nelerdir ? Cirugía Oral, Dental y Maxilofacial La cirugía oral y maxilofacial es una especialidad de la odontología con la que casi todos los pacientes se encuentran al menos una vez en la vida. Además de ser una especialidad en sí misma, la cirugía maxilofacial se ofrece a nuestros apreciados visitantes en nuestra Clínica Central Dent Bahçeşehir con el mejor soporte de tecnología médica. Zirkonyum kronlar, gülüşünüzü iyileştirmek için ciddi şekilde rengi bozulmuş dişleri kapatmak için kullanılabilir. Ortodontik tedavinin uygulanmadığı veya tercih edilmediği durumlarda şekilsiz ve orantısız dişleri kapatmada tercih edilir. Çok fazla diş kalmadığında, kök kanal geçirmiş bir dişi büyük bir dolguyla kapatmak ve desteklemek için kullanılabilirler. Zirkon kronlar ayrıca bir diş köprüsünü yerinde tutmak için yüksek dayanıklılıkları nedeniyle tercih edilmektedir. Yarı saydam ve doğal görünümü sayesinde ön dişlerde estetik amaçlı kullanılabilir. Central Dent Bahçeşehir Ağız ve Diş Sağlığı Üstün estetik özelliklerinden dolayı gülüş tasarımının vazgeçilmez unsurlarından biridir. Zirkonyum Kaplama Dişlerin Avantajları Zirkonyum, diş kronları için en çok tercih edilen malzemelerden biri haline geliyor. Bazı avantajlar sunuyorlar. Doğal ve Estetik Zirkonyum kronlar renkleri ve yarı saydamlıkları nedeniyle doğal diş minesine benzer. Doğal dişlerle kolayca eşleşir ve uyum sağlar. Özellikle kuron doğal dişlerin arasına yerleştirildiğinde ve özellikle ön dişlerde kullanıldığında diş tacınızın doğal görünmesi önemlidir. Zirkonya Kaplamaların Avantajları ; • Dientes impactados • Dientes semi impactados de 20 años • Resección apical • Operaciones de quiste • Cirugía preprotésica • Frenectomía • Biopsia Cuando visite nuestra clínica, podrá conocer los detalles del tratamiento reuniéndose con nuestro equipo de expertos. El Departamento de Cirugía Oral, Dental y Maxilofacial es una rama de la Facultad de Ciencias Clínicas Odontológicas. En esta sección, es una rama médica que se ocupa del tratamiento médico y quirúrgico de las enfermedades congénitas y adquiridas de los tejidos blandos y duros de la boca, mandíbula y cara, así como de los problemas estéticos, funcionales y fonéticos causados por enfermedades infecciosas, traumáticas. y todo tipo de causas patológicas. ¿Qué tratamientos realiza la cirugía oral, dental y maxilofacial? Muchos temas relacionados con la salud oral y dental, como la extracción de dientes, la operación de dientes impactados, el implante, el tratamiento de fracturas de mandíbula, la detección y el tratamiento de tumores de mandíbula, abscesos y quistes, la disposición de los tejidos antes de la prótesis y el tratamiento de ortodoncia cubren la cirugía de la mandíbula. Se considera dentro del ámbito de la odontología y cirugía oral el tratamiento médico y estético de cualquier problema patológico hereditario o posterior en el área de la mandíbula, la boca y la cara. #diş #dişbeyazlatma #dişteli #dişhekimliği #dişhekimleri #bahçeşehir #bahçeşehirdişkliniği #dentalcare #dentalimplants #dentalhygiene #имплантатыкараганда #имплантатызубов #имплантатымосква #ОздоровительныйтуризмвТурции #оздоровительныймассаж #посетить #турцию #турция #турция2022 #турция🇹🇷 #bahçeşehirdişkliniği #bahçeşehirimplant #implantturkey #implanttürkiye #dişestetiği #istanbuldişkliniği #dentalistanbul #istanbuldental #yirmilikdiş #cerrahi #sağlık #sağlıkturizmi #medicaltourism #love #TFLers #tweegram #photooftheday #20likes #amazing #smile #follow4follow #like4like #look #instalike #igers #picoftheday #food #instadaily #instafollow #followme #girl #iphoneonly #instagood #bestoftheday #instacool #instago #all_shots #follow #webstagram #colorful #style #swag #travel #traveling #TFLers #vacation #visiting #instatravel #instago #instagood #trip #holiday #photooftheday #fun #travelling #tourism #tourist #instapassport #instatraveling #mytravelgram #travelgram #travelingram #igtravel #sağliklibeslenme #saglikliyemek #sagliklizayiflama #diyet #diyetisyentavsiyesi #sağlıklıbeslenme #sağlıklıyaşıyoruz #sagliklibeslenme #sağlıklıyaşam #sağlık #saglik #saglikliyasam #istanbul #spor #sagliklibeslenme #fitness #diyet #izmir #ankara #fit #health #turkey #türkiye #herbalife #kiloverme #beslenme #gym #egm #kilo #sağlık #sağlıklıbeslenme #bursa #motivation #adana #zayiflama #diyetisyen #sağlıklıyaşam #smile #mutluluk #dental

Dünya'ya bedel gülüşünüzü inci gibi dişleriniz ile taçlandırmayı düşünürmüsünüz? Central Dent Bahçeşehir Ağız ve Diş Sağlığı kliniğinde hizmetinizdeyiz. CENTRAL DENT BAHÇEŞEHİR ESTETİK DİŞ HEKİMLİĞİ UYGULAMALARI Ağız kokusu (Halitosis) nedir? Halitosis ( ağız kokusu) ağızdan veya burundan gelen, hem kişiyi hem de çevresindekileri rahatsız eden nefesteki çirkin kokudur. Kötü ağız kokusu kişiler arası iletişimi olumsuz etkilediği gibi, kişide sosyal baskı, psikososyal stres ve özgüven problemleri olusmasına yol açmaktadır. Hatta ağız kokusu probleminden ötürü sosyal ve bireysel izolasyonlar da görülebilmektedir. Son yıllarda ağız kokusu ile ilgili bilgi birikimi giderek artmış, tükürükte ve nefeste bakteriler tarafından üretilen uçucu sülfür bileşiklerinin (USB) direkt ölçümü geliştirilmiş, kokunun kaynakları ve sebepleri daha net olarak ortaya konabilmiştir. Hastalar ağız kokusu için diş hekimlere başvurarak ağız içi muayenesi yapılır. Diş çürükleri ve periodontal hastalıklardan sonra, diş hekimlerine yapılan en sık basvuru nedeni, ağız kokusudur. Ağız kokusu herkeste görülür mü? Kötü ağız kokusu toplumda sıkça ve her yaşta görülmektedir. Yetişkinlerin en az %50’sinde hayatlarının bir döneminde, özellikle sabah kalktıktan sonra sosyal olarak kabul edilemeyecek derecede ağız kokusu vardır. Yapılan araştırmalar, erkeklerde kadınlara oranla 3 kat daha fazla ağız kokusu olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, 20 yaş üzeri bireylerde de gençlere oranla 3 kat fazla gözlemlenmektedir. Ağız kokusu sıklığı %50 gibi yüksek bir oranda rapor edilmesine rağmen çok az hasta tedavi için diş hekimine gelmektedir. Ağız kokusu problemi yaşayan insanların, bu durumun tam olarak farkında olmamalarına, ‘koku paradoksu’ denilmektedir. Bununla beraber; erkeklerin yaklaşık %50’sinin, kadınların ise %60’ının kozmetik ağız spreyi kullandıkları belirtilmektedir. Yaşla birlikte Ağız kokusu artar mı? Orta yaş gurubundaki bireylerde özellikle sabahları şiddetli bir ağız kokusu görülmektedir. İleri yaş gruplarında ise kullanılan protezler , tükürüğün akışkanlığını yitirmesi ve sistemik hastalıklara bağlı olarak ağız kokusu artmaktadır. Ağız kokusunun sebepleri nelerdir? Ağız kokusunun sebepleri, patolojik veya fizyolojik olabileceği gibi, bazı vakalarda her ikisi bir arada da olabilir. Patolojik halitozislerin %80-90’i ağız, %10-20’si ağız dışı kaynaklıdır. Dişeti ve mukoza hastalıkları, mantar ve enfeksiyonlar, dil ve dil kökü tabakası (pas), reflu ve postnazal (geniz) akıntı, kötü durumdaki implant ve protezler , diş çürükleri kötü dolgular, tükürükte azalma ve ağız kuruluğu, ağız kanserleri, yarık damak, tonsil (bademcik) hastalıkları ağız kaynaklı sebepleri oluşturur. Ağız ve diş sağlığım iyi olduğu halde bu koku nereden geliyor? Ağız veya ağız dış kaynak ayırımını yapmak için en kolay yol, ağız ve burun kokularını karşılaştırmaktır çünkü halitosisin ağız dışı nedenleri düşünüldüğünde akla gelen ilk organ, burundur. Burun solunumu, aslen tercih edilmesi gereken solunum tipidir. Halitozisin etiyolojisinde önemli bir yeri olan ağız solunumu ise burun tıkanıklığı sonucu meydana gelmektedir. Koku, burundan kaynaklanıyor veya medikal sebeplere sahip ise ileri değerlendirme için bir tıp doktoruna başvurulmalıdır. Biliyoruz ki burun tıkanıklığının anatomik nedenleri arasında en sık görülenlerinden biri, septum deviasyonudur. Septum deviasyonu olan bir hastada buna bağlı diğer burun patolojileri de daha inatçı ve daha sık görülmektedir. Patolojiyi açıklayan ağız kaynaklı bir neden yok ise, ağız kokusu olan bir hastada, septum deviasyonunun ağız solunumu yaparak halitozise neden olabileceği mutlaka akla getirilmelidir. Ağız kokusu fizyolojik nedenleri ise açlık, mensturasyon, sigara içiciliği, kötü ağız hijyeni, yemek artıkları, yüksek protein içerikli gıdalar, soğan, sarımsak, turp gibi odoriferöz yiyecekler, kahve, alkol ve bazı baharatlar. Ağzımın kokmasını önemsemeli miyim? Ağız kokusu , üst ve alt solunum yolu rahatsızlıkları, gastrointestinal sistem (mide-bağırsak), yemek borusu, karaciğer, otoimmün system (bağışıklık) ve kan hastalıkları, kronik böbrek yetmezliğI, lösemi, AIDS ve metabolik hastalıklar gibi hastalıkların habercisi olabileceğinden, ciddiye alınmalı, ağız kaynaklı değilse muhakkak doktora gidilmelidir. Sigara kullandığım için ağzım kokar mı? Sigara, doğrudan veya yol açtığı diş ve dişeti hastalıkları nedeni ile dolaylı halitozis sebebidir. Sigara dumanı, USB (uçucu sülfür bileşikleri) içerir. Aşırı sigara, kıllı dile yol açar, bu da tütün kokusunun ve gıda artıklarının tutulmasına sebep olur. Sadece sigaraya bağlı Ağız kokusu 24 saat sürer. Dil sırtının, USB’nin oluşumundan sorumlu birinci kaynak olduğu bildirilmiş ve dil sırtındaki pasın temizlenmesinin USB oluşumunu azalttığı ortaya konulmuştur. En uzun süreli etkinliğin dil pasının temizlenmesi ile sağlandığı gözlenmiştir. Central Dent Bahçeşehir Diş Kliğinde Halitosis tedavisi yapılmaktadır. Ağızım kötü kokuyor; ne yapmalıyım? Halitozis tedavisi; ağız hijyenine dikkat etmek, diş ve dil fırçalamak, dişlerin arasını temizlemek, dişeti iltihaplarını tedavi ettirmek esaslarına dayanır. ağız kokusu olan hastalar, sigara içmeyi azaltmaları için cesaretlendirilmeli, zararlı gıdalardan uzak durmalı, düzenli aralıklarla beslenmeli, diş doktorlarını 6 ayda bir ziyaret etmelidirler. Dilimi neden fırçalamalıyım? Dişlerden plağın uzaklaştırılması için pek çok ürün kullanılırken, üzerindeAğız kokusu oluşturan milyonlarca bakteri barındıran bir organın, yani dilin temizliği ihmal edilmiştir. Dilin arka sırtı bakteri örtüsü ile kaplıdır. Yutkunmak ve pek çoğumuzda olduğu gibi yumuşak diyetle beslenmek bu örtüyü kaldıramaz, sonuçta beyaz-gri ve mikroorganizmadan zengin bir tabaka orada bozulmadan kalır. Dildeki bu katmanın kokuşması sırasında olusan hidrojen sülfit ve metil merkap, doğrudan ağız kokusuyla ilişkilidir. Bu nedenle, dilin fırçalanmasi en az dişlerin fırçalanması kadar önemsenmelidir. Dil yüzeyinin kazınması için plastik dil kazıyıcıları ve küçük fırçalar dizayn edilmiştir. Bunlar, özellikle bulantı refleksi olan hastalar için kolaylık sağlar. Dil olabildiği kadar dışarı çıkarılır, dil temizleyici/kazıyıcı dilin olabildiği kadar arka bölgesine yerleştirilir ve kuvvet uygulayarak öne doğru yavaşça çekilir. Halitozisli hastalar bu işlemi günde birkaç kez tekrarlamalıdırlar. Çocuğumun ağzı kokuyor; ne yapmalıyım? Central Dent Bahçeşehir Diş Kliğinde Çocuk kliniği ve tedavi uzmanımızca Farklı yaş gruplarının spesifik ağız kokuları bulunmaktadır. Örneğin, 2-5 yaş arası çocuklarda, sıklıkla tonsil kriptlerinde (bağdemcikler) yerleşen besin artıkları ve bakterilere bağlı olarak gelişen spesifik bir Ağız kokusu gözlemlenmektedir. Mutlaka önce bir pedodontiste (çocuk diş hekimine) başvurulmalıdır. Gerekli görülen teşhis ve tedaviye rağmen hala ağız kokusu giderilemiyor ise o zaman çocuk doktorundan randevu talep edilmelidir.

Central Dent Bahçeşehir kliniğimizde Bu sayfaya ulaştığınıza göre öncelikle bu dolgu botoks konularına yabancısınız ve ilgi ile birlikte kaygı duyuyorsunuz. Çevrenizde ki insanlardan, medyadan, internetten sürekli çok övücü ama genelde kötüleyici bazı ön yargılarınızın oluşmasına neden olan bilinç altı mesajlar alıyorsunuz. İçten içe ne olduğunu da merak ediyor ve araştırıyorsunuz. DOLGU & BOTOKS UYGULAMALARI CENTRAL DENT BAHÇEŞEHİR Bu sayfaya ulaştığınıza göre öncelikle bu dolgu botoks konularına yabancısınız ve ilgi ile birlikte kaygı duyuyorsunuz. Çevrenizde ki insanlardan, medyadan, internetten sürekli çok övücü ama genelde kötüleyici bazı ön yargılarınızın oluşmasına neden olan bilinç altı mesajlar alıyorsunuz. İçten içe ne olduğunu da merak ediyor ve araştırıyorsunuz. Medyada konuya hakim olanlar da olmayanlarda bolca konuştukları için karma karışık bir sonuç ve aşırı bir bilgi kirliliği söz konusu. Buraları temizlemek ve net bilgiye ulaşmanızı sağlamak için böyle bir yazı yazma gereği duydum. Son 20 yılda dünyada en fazla merak edilen, aranan, uygulanan ve en hızlı yayılan işlemler medikal estetik işlemleridir. Mutlaka başka yerlerden de benzer bilgilere ulaşabilirsiniz ama naçizane bilgilerimi paylaşmam gerektiğini düşünüyorum. Dolgu ve Botoks Aynı Şeyler Mi ? Dolgu ve botoks aynı şey değildir. Aşağıda tüm fark ve ortak özelliklerini detaylıca anlatmaya çalıştım. Kısaca her ikisinin de yaşlanma hızı, yaşlanma belirtileri ve yüz ifadesi konusunda kullanıldığı için karıştırıldığını söyleyebilirim. Dolgu Nedir ? Hacim veren maddelere dolgu diyoruz ve sıklıkla yüzdeki yaş ile giderek artan hacim sorunu olan bölgelere ve derinleşmeye başlamış kırışıklıklara öneriyoruz. Botoks Nedir ? Mimik kaslarımız ile yaptığımız hareketlerle oluşan kırışıklıkların azaltılması için kas hareketlerini azaltmaya veya durdurmaya yarayan ilaçtır. Yani dolgu ve botoks farklı şeylerdir. Dolgu Botoks Dolgu botoks işlemlerinin ortak özellikleri nelerdir? Uzmanlık gerektiren işlemlerdir. Medikal estetik işlemleri mutlaka bir doktor tarafından yapılmalıdır. Her ikisi de laboratuvar ortamında steril şartlarda üretilir. Enjeksiyon şeklinde uygulanırlar. Ameliyatsız yüz gençleştirme işlemleri arasındadırlar, Kırışıklıkların azaltılmasında faydalıdırlar. Kırışıklıkların oluşmasının önlenmeye çalışılmasında faydalıdırlar. Uygulama öncesinde nadiren de olsa uyuşturucu kremlere ihtiyaç olabilir. Uygulanmalarından sonra hafif kızarıklık, şişlik gibi görüntüler normaldir. İkisinde de uygulama sonrasında uygulama yapılan alanlara baskı uygulanmaması önemlidir. Mutlaka her iki uygulama sonrasında da kontrole gitmeniz önerilir. Dolgu-Botoks Uygulamaları Arasındaki Fark Nelerdir ? Dolgular jel şeklindedir, botoks ise toz şeklindedir. Botoks sulandırılarak kullanılır. Dolgular hacim verir. Botoks hacim vermez. Botoks kasların sinir ile bağlantı seviyesinde etkili olur ve kasları gevşetir. Dolgular enjekte edildikleri yerde kendilerine su çekerek etkili olurlar ve bulundukları yerde hacim sağlarlar. Dolgular cilt içi, cilt altı, kas içi ve kas altı planlara enjekte edilirlerken botoks sadece mimik kaslarına etkili olduğu için kas dokuya enjekte edilir. Dolgular hacim vermek için yüzün ve vücudun hemen her bölgesinde kullanılabilir (Göz altı, şakak, yanak, çene). Botoks hacim vermez sadece kasları gevşetir (botoks ayrıca ter bezlerine etkisi nedeniyle terleme tedavisinde de kullanılan bir ilaçtır). Dolgular kırışıkların içine yani cilt içine de enjekte edilebilirler. Dolgular hemen etki eder ve işlem sonrası etkiyi ve değişikliği görebilirsiniz. Botoksun etki etmesi için 4-7 gün geçmesi gereklidir. #diş #dişbeyazlatma #dişteli #dişhekimliği #dişhekimleri #bahçeşehir #bahçeşehirdişkliniği #dentalcare #dentalimplants #dentalhygiene #имплантатыкараганда #имплантатызубов #имплантатымосква #ОздоровительныйтуризмвТурции #оздоровительныймассаж #посетить #турцию #турция #турция2022 #турция🇹🇷 #bahçeşehirdişkliniği #bahçeşehirimplant #implantturkey #implanttürkiye #dişestetiği #istanbuldişkliniği #dentalistanbul #istanbuldental #yirmilikdiş #cerrahi #sağlık #sağlıkturizmi #medicaltourism #love #TFLers #tweegram #photooftheday #20likes #amazing #smile #follow4follow #like4like #look #instalike #igers #picoftheday #food #instadaily #instafollow #çocukdiş #çocukdiştedavisi #bahçeşehirçocukkliniği #bahçeşehirdentist #dentistrybahçeşehir #followme #girl #iphoneonly #instagood #bestoftheday #instacool #instago #all_shots #follow #webstagram #colorful #style #swag #travel #traveling #TFLers #vacation #visiting #instatravel #instago #instagood #trip #holiday #photooftheday #fun #travelling #tourism #tourist #instapassport #instatraveling #mytravelgram #travelgram #travelingram #igtravel #sağliklibeslenme #saglikliyemek #sagliklizayiflama #diyet #diyetisyentavsiyesi #sağlıklıbeslenme #sağlıklıyaşıyoruz #sagliklibeslenme #sağlıklıyaşam #sağlık #dentistryistanbul #dentalbağcilar #saglik #saglikliyasam #istanbul #spor #sagliklibeslenme #fitness #diyet #izmir #ankara #fit #health #turkey #türkiye #herbalife #kiloverme #beslenme #gym #egm #kilo #sağlık #sağlıklıbeslenme #bursa #motivation #adana #zayiflama #diyetisyen #sağlıklıyaşam #smile #mutluluk #dental

Diş beyazlatma işlemi hakkında tüm süreç ve merak ettiğiniz soruları sizler için yanıtladık. Süreç hakkında detaylı bilgileri öğrenmek için tıklayınız. Central Dent Bahçeşehir Diş Beyazlatma Diş Beyazlatma Giderek daha fazla insan daha parlak, daha beyaz dişler için para ödüyor. Ancak diş beyazlatma işe yarıyor mu ve güvenli mi? İşte tedaviyle ilgili sık sorulan soruların yanıtları. Diş Beyazlatma Nedir ? Diş beyazlatma, dişlerinizi daha hafif hale getirmek için ağartmayı içerir. Dişlerinizi parlak beyaz yapamaz, ancak mevcut rengi birkaç ton açabilir. Diş beyazlatma bir diş hekimliği şeklidir ve yalnızca bir diş hekimi veya diş hekiminin reçetesi üzerine diş hijyenisti veya diş terapisti gibi başka bir yetkili diş hekimi tarafından gerçekleştirilmelidir. Bazı güzellik salonları diş beyazlatma hizmeti sunar, ancak diş hekimi yoksa bu yasa dışıdır ve ağız sağlığınızı riske atabilir. Kendin yap evde diş beyazlatma kitleri de satın alabilirsiniz ancak bunlar da riskler taşıyabilir. Diş Beyazlatma Dişlere Zararlı Bir İşlem Mi ? Diş beyazlatma işleminde dişlerin incelmesi , yüzeye yapılan herhangi bir müdahale olmadığı için söz konusu değildir. Dolayısıyla diş minesinde herhangi bir incelme , şeffaflaşma olamaz. Halk arasında diş taşı temizletmek veya beyazlatmak dişleri inceltir şeklinde kaynağı belirsiz bir bilgi olduğu için çoğu ziyaretçimizin sıkça sorduğu sorular arasında yer alan bir soruyu da tekrar yanıtlamış olduk. İlaveten dişlerin beyazlatılması için kullandığımız özel beyazlatma mataryelleri ve ışın teknolojileri sayesinde hekim müdahalesi olmaksızın beyazlatma işlemi uygulanmaktadır. Dişleriniz ışın ve beyazlatma mataryelinin etkileşime geçmesi sayesinde üzerindeki şeffaf plak tabakasından kurtulur ve doğal beyaz rengine geri döner. Neticede dişleri boyamadığımız için sadece dişin üzerindeki gözle görülemeyen ve uzun süreler içerisinde tahrip olarak zarar görmüş yapıları ortadan kaldırıyoruz ve bir çok hastamızda açıkçası bembeyaz dişler ile sonuçlanan bir tedavi süreci yaşıyoruz. Kimler Diş Beyazlatma İşlemi Yapmalıdır ? Diş beyazlatma işlemi zorunlu bir işlem değildir. Kozmetik açıdan kötü görünen , sararmış veya üzerinde lekelenmeler oluşan dişlerinizi beyazlatmak psikolojik açıdan daha iyi ve mutlu olmanızı sağlayacaktır. Aynı zamanda gülüşünüzü de önemli oranda değiştirerek temiz ve sağlıklı dişlere sahip olmanıza sebep olacaktır . Peki kimler diş beyazlatma yapamaz ? - Porselen diş kaplaması olanlar. - Zirkonyum diş kaplaması olanlar. - Lamine diş kaplaması olanlar. - Dişlerinde çatlak ve kırık olanlar. - Protez dişe sahip olanlar. Diş beyazlatma işlemi yalnızca ''Doğal Dişlere Yapılabilir'' yalnız ağzınızda 1-2 kaplama olması demek beyazlatma yaptıramazsınız anlamına da gelmemektedir. İşlem sırasında sonradan kaplanmış bir kaç diş hekim tarafınca koruma altına alınır ve yandaki doğal dişler için beyazlatma rahatlıkla yapılabilir. Hollywood Smile veya Gülüş Tasarımı Yaparken Diş Beyazlatmanın Önemi ; Gülüş tasarımı yaparken genelde ziyaretçilerimizden en iyi gülüşlerini yapmalarını istiyoruz. Siz gülerken ağzınızda görülen diş adedi kadar dişinizde tasarım yapılıyor. Arka dişlerde genel olarak gülüş tasarımı kapsamında işlem yapılmamakta. Günümüz şartlarında güzel bir gülüş mesleki hayatınızda da oldukça önemlidir. Yine de bazı hastalarımzda örneğin sadece üst çenedeki dişler görünüyorsa üst 6 veya üst 8 dişe kaplamalar yapmaktayız. Bu esnada alt dişlerin de sağlıklı bir görünüme erişmesi için diş beyazlatma işlemi yapıyoruz. Aynı zamanda çarpık diş , dişleklik ve benzeri estetik görünüm sorunu ile kliniğimizi ziyaret eden hastalarımızda eğer doğal görünüm gözetiliyorsa işleme başlamadan önce detaylı diş taşı temizliği ve beyazlatma işlemi yapıyoruz. Ardından aldığımız maximum beyazlık etkisinin sonucunu renk skalamızdan tespit ederek dişin orjinal - doğal beyaz rengi ile diş tasarımı yapmaktayız. Tabii doğal görünüm her zaman favorimiz. Bahçeşehir Diş Beyazlatma ve Gülüş Tasarımı Bahçeşehir , İstanbul'da yeşil kalmayı başarmış , doğası ve muhteşem göletiyle hafta sonları için ideal bir semt. Bahçeşehir dışından gelen ziyaretçilerimiz hem kliniğimizin harika manzarasıyla tanışabilir hem de tedavi sonrası Bahçeşehir Gölet içinde ve çevresinde bulunan cafe , restoran , park ve dinlenme - yürüyüş alanlarından ailecek faydalanabilir. Aynı zamanda toplu taşıma ve diğer ulaşım rotalarını Central Dent Bahçeşehir Kliniği çalışanları tarafınca direkt olarak tarafınıza bilgi aktarılacaktır. Sağlıklı gülüşlerde buluşmak üzere.

Diş çürüklerinin temizlenmesi ve oluşan boşluğun (kavite) yapay bir dolgu malzemesi ile doldurulmasıdır. Central Dent Bahçeşehir Diş Kliniği KONSERVATİF DİŞ HEKİMLİĞİ CENTRAL DENT BAHÇEŞEHİR KONSERVATİF DİŞ HEKİMLİĞİ Diş çürüklerinin temizlenmesi ve oluşan boşluğun (kavite) yapay bir dolgu malzemesi ile doldurulmasıdır. Diş çürüğü günümüzde birden fazla sebebe bağlı olarak diş dokularında oluşan bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Diş Çürüğünün Etkenleri Bakteri plağı Beslenme alışkanlığı; asitli ve şekerden zengin gıdaların aşırı tüketimi Fırçalama alışkanlığı; diş çürüğünü engellemek için günde 2-3 defa dişler fırçalanmalıdır. Özellikle gece yatmadan önceki fırçalama çok önemlidir çünkü gece ağızda kalan yemek artıkları asidik ortam oluşumunu ve dolayısıyla çürük oluşumunu arttırır. Dişlerin sıralanışı; diş sıralanışı olması gerekenden daha sık ise (çapraşıklık varsa), Diş aralarına fırça veya diş ipinin girememesi ve bu alanların temizlenememesine bağlı olarak diş çürüğünün meydana gelmesi kolaylaşır. Tükrük yapısı; tükrük dişleri yıkayan ve kimyasal yapısındaki maddeler nedeniyle dişleri çürümeye karşı koruyan bir ağız sıvısıdır. Bazı sistemik hastalıklarda diabet (şeker hastalığı) gibi ve gece ağız solunumu olan kişilerde tükürük azalır. Tükrüğün yıkayıcı özelliğinden yoksun kalan dişlerde çürük oluşumu artabilir. Diş çürükleri dişin çiğneme yüzeyinde, dişlerin birbirine temas eden ara yüzlerinde veya dişlerin boyun bölgelerinde oluşabilir. Gözle görülebilen yüzeylerde oluşan kahverengilik veya oyukların tespit edilmesi kolaydır. Fakat bu belirtileri oluşturmamış çürüklerde röntgen teşhisi de gereklidir. Dişin mine dokusunda başlayan çürüme tedavi edilmediğinde dentin dokusuna ilerler. Dentin, mineye göre daha kolay çözünen bir yapıdır ve bu nedenle çürük ilerlemesi hızlıdır. Dentin dokusuna erişmiş bir çürükte hastada bir etken sonucu çıkan sıcak, soğuk, ekşi, tatlı hassasiyeti olabilir. Bu ağrı etken ortadan kalktığında geçer. Konservatif Diş Hekimliği ; Diş hekimliğinde konservatif tedavi, Diş hekiminin çürük oluşmasını engelleme çabalarından başlar, oluşan çürüğü fazla ilerlemeden tedavi etmeye veya çürüğü temizleyerek kaybolan diş dokusunu onarmaya kadar uzanır. Hastanın, ilk ziyaretinde alınan anamnezi (şikâyetinin ve genel sağlık durumunun hikâyesi), çekilen röntgenler sonucunda konulan tanı, hekimi konservatif veya endodontik tedavi konusunda bir seçim yapmaya götürür. En basit konservatif tedavi; çürüğün oluşumunu engelleyecek önerilerdir. En bilineni ve yaygını ise çürük oluşan bir dişin, dolgu malzemeleri yardımıyla onarılmasıdır. Dişlerde dolgu yapımı için, Diş dokusunun çeşitli nedenlerle bozulmuş olması gerektir (çürük, aşınma, renk ve yapı bozukluğu, gelişimsel, travma vs.). Yapılan dolgu yardımıyla doğal dişe, kaybolan estetik ve fonksiyonunun geri verilmesi amaçlanır. Dolgu yapımı için çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Günümüzde kullanılan dolgu malzemeleri; amalgam, kompozit materyalleri (Estetik Dolgu) ve porselen dir. Günümüzde amalgam (gümüş içerikli ve gümüş renkli) dolguların kullanımı azalırken, doğal diş rengindeki kompozit ve porselen dolguların kullanımı artmaktadır. Central Dent Bahçeşehir Uzmanları Tarafınca Uygulanmakta Olan Dolgu Çeşitleri ; Amalgam Dolgular Metal dolgu olarak da bilinir. Amalgam gümüş, kalay ve bakır alaşımının civa ile reaksiyona girmesiyle elde edilir. Civa, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi oluşturur. Dolgudaki civa zehirli değildir, diğer metallerle birleştiğinde zararsız hale gelir. Süregelen yaşantımızda su, hava ve yiyeceklerden alınan miktardan çok daha azdır. Amalgam dolgu en uzun ömürlü, dayanıklı ve kolay uygulanabilir dolgu çeşididir. Amalgam Dolgu Hangi Durumlarda Uygulanır? Aşırı çiğneme küvetleri gelebilecek bölgelerde, büyük çürüklü arka gurup dişlerde, Aşırı ve derin çürük (doku kaybı olan) dişlerde Tükürük kontrolünün güç olduğu hastalarda Civa ve metal alerjisi olmayan hastalarda. Amalgam dolgu uygulandıktan sonra 2 saat boyunca çiğneme yapılmaması ve takip eden 24 saatte sert ve yapışkan gıdaların o bölgede kullanılmaması istenir. Dolgunun ömrünü uzatma ve varsa yüksekliği yok etmek amacı ile 24 saat sonra parlatma (polisaj) işlemi yapılır. Derin çürüklere uygulanmış amalgam dolgulardan sonra ilgili Diş te kısa süreli sıcak-soğuk hassasiyeti gelişebilir. Kompozit Dolgular Kompozit, amalgam dolgulara alternatif olarak üretilen, dişin sert dokusuna bağlayıcı ajan yardımıyla yapışan, çok renk seçeneğine sahip ve uzun yıllardan beri kullanılan estetik dolgu materyalidir. Kompozit dolgular dişe tabaka tabaka yerleştirilir ve her tabaka ışık ile sertleştirilir. Diş e göre şekillendirilir, düzeltilir ve aynı seans polisaj(parlatma işlemi yapılır.) Estetik olması, uygulanışı kolay olması nedeniyle ön dişlerde dolgu materyali olarak tercih edilmektedir. Kompozit dolguları modern konservatif diş hekimliğinde çok büyük bir role sahiptir. Kompozit uygulamaları, porselen ve altın dolgulara nazaran daha ekonomiktir ve tek seans gerektiren bir dolgu tekniğidir. Kompozit dolgularda kullanılan kompozit materyali doğal diş kadar sert değildir. Tırnak yeme, sert gıdalar ve kalem ısırma ile malzeme zarar görebilir.Dolgu uygulamasının ömrü, ağız alışkanlıklarınıza ve dolgunun büyüklüğüne bağlıdır Diş çürüğü temizlendikten sonra dişin rengi tespit edilir, macunumsu kompozit materyali uygulanılır. Şekil verilir, sonrasında madde ışık cihazı ile sertleştirilir. Dolgu malzemesi sertleştikten dolguda yükseklik alınır ve bitirme işlemiyle dolguya anatomik şekil verilir. Daha sonra, diş yüzeyinin diğer yüzeyleri gibi parlayıncaya kadar malzeme cilalanır. İşlemin tamamlanması, yaklaşık olarak 30 dakika ila bir saat kadar sürer. Çay, kahve, sigara ve diğer maddeler, dolgu maddesini lekeleyebilir. Lekeleri önlemek veya en aza indirgemek için, herhangi bir kompozit işleminden sonra ilk 48 saat boyunca leke bırakan yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Buna ek olarak, dişlerinizin düzenli olarak fırcalanması ve rutın hekim ziyareti gereklidir. Inlay-Onlay-Endokron Dolgu Çeşitleri ; Porselen Dolgular (Inlay, Onlay,Endokron) Porselen dolgular bilgisayar destekli CAD-CAM sistemleri ve laboratuvar ortamında hazırlanan üstün estetik ve dayanıklılığa sahip dolgulardır. Kompozit dolgulara göre, uygulandıkları diş ve komşu dişler ile çok daha uyumludur. Diş in kırık, çürük veya eski dolgulu kısmı uzaklaştırıldıktan sonra kalan sağlam bölümün digital ölçüsü alınıp hassas bir teknoloji ile hazırlanan mükemmel estetik ve fonksiyona sahip dolgular elde edilir. Bu porselen dolgunun hazırlanmasında en ileri teknoloji kullanılır, ağızdaki sağlıklı diş dokusuna dokunulmaz, minimum madde kaybı ile maksimum tutuculuk sağlanır. Sıkıştırılmış özel bir porselenden olduklarından ve ağızda sertleştirilmediklerinden kenar sızıntısı minimumdur. Ayrıca bu porselenler dişin sertliğine en yakın ve dişeti ile en uyumlu malzemelerdir. Sertliği Diş in mine dokusuna çok yakın olduğu için diğer porselenler gibi dişleri aşındırmaz, kompozit dolgular gibi de aşınmaz. Özellikle büyük madde kayıplarında, kompozit dolgu veya kron(kaplama) yerine tercih edilmelidir. #diş #dişbeyazlatma #dişteli #dişhekimliği #dişhekimleri #bahçeşehir #bahçeşehirdişkliniği #dentalcare #dentalimplants #dentalhygiene #имплантатыкараганда #имплантатызубов #имплантатымосква #ОздоровительныйтуризмвТурции #оздоровительныймассаж #посетить #турцию #турция #турция2022 #турция🇹🇷 #bahçeşehirdişkliniği #bahçeşehirimplant #implantturkey #implanttürkiye #dişestetiği #istanbuldişkliniği #dentalistanbul #istanbuldental #yirmilikdiş #cerrahi #sağlık #sağlıkturizmi #medicaltourism #love #TFLers #tweegram #photooftheday #20likes #amazing #smile #follow4follow #like4like #look #instalike #igers #picoftheday #food #instadaily #instafollow #çocukdiş #çocukdiştedavisi #bahçeşehirçocukkliniği #bahçeşehirdentist #dentistrybahçeşehir #followme #girl #iphoneonly #instagood #bestoftheday #instacool #instago #all_shots #follow #webstagram #colorful #style #swag #travel #traveling #TFLers #vacation #visiting #instatravel #instago #instagood #trip #holiday #photooftheday #fun #travelling #tourism #tourist #instapassport #instatraveling #mytravelgram #travelgram #travelingram #igtravel #sağliklibeslenme #saglikliyemek #sagliklizayiflama #diyet #diyetisyentavsiyesi #sağlıklıbeslenme #sağlıklıyaşıyoruz #sagliklibeslenme #sağlıklıyaşam #sağlık #dentistryistanbul #dentalbağcilar #saglik #saglikliyasam #istanbul #spor #sagliklibeslenme #fitness #diyet #izmir #ankara #fit #health #turkey #türkiye #herbalife #kiloverme #beslenme #gym #egm #kilo #sağlık #sağlıklıbeslenme #bursa #motivation #adana #zayiflama #diyetisyen #sağlıklıyaşam #smile #mutluluk #dental

Halk arasında diş eti estetiği olarak bilinen Gummy Smile hakkında Lyonmed olarak bilgilendirici bir içerik oluşturmak istedik. İşte diş eti estetiği hakkında merak ettiğiniz her şey Gummy Smile diş eti estetiği hayal değil ; "Gummy smile ," diş eti gülümsemesi olarak da bilinir, gülümsediğinde diş etlerinin aşırı görünmesi durumudur. Bu estetik bir durum olup, gülümseme sırasında diş etlerinin fazla miktarda görünmesiyle karakterizedir. Genellikle diş etinin 3-4 milimetreden fazla görünmesi bu duruma işaret eder. Gummy smile'ın nedenleri arasında şunlar bulunabilir: Genetik Faktörler: Ailede gummy smile olan bireylerin çocuklarında da görülebilir. Üst Dudak Hareketi: Üst dudağın normalden fazla yukarıya çekilmesi durumunda diş etleri daha fazla görünür. Diş Eti Büyümesi: Diş eti dokusunun aşırı büyümesi, dişlerin daha küçük görünmesine ve diş etlerinin daha fazla görünmesine neden olabilir. Dişlerin Kısa Olması: Dişlerin doğal olarak kısa olması veya aşınması sonucu diş etleri daha belirgin hale gelir. Çene Yapısı: Üst çenenin normalden daha uzun olması da bu duruma yol açabilir. Gummy smile, estetik kaygılar nedeniyle tedavi edilebilir. Tedavi seçenekleri arasında ortodontik tedaviler, diş eti cerrahisi (gingivektomi), botoks uygulamaları ve üst dudak cerrahisi bulunur. Tedavi yöntemi, gummy smile'ın şiddetine ve nedenine bağlı olarak belirlenir. Gummy Smile Tedavisi Kimler Yaptırabilir ? diş eti estetiği çok karmaşık bir işlem değildir. Gummy smile tedavisi, genellikle estetik kaygılar ve kişisel rahatsızlık nedeniyle tercih edilir. Tedavi yaptırmayı düşünen kişiler şunlar olabilir: Estetik Kaygılar Taşıyanlar: Gülümsediğinde diş etlerinin fazla görünmesi nedeniyle özgüven kaybı yaşayan kişiler. Profesyonel Gereklilik: İş veya sosyal yaşamlarında sıkça insanlarla etkileşimde olan ve görünümüne önem veren bireyler. Fotojenik Olmak İsteyenler: Fotoğraf çekimlerinde veya videolarda daha estetik bir gülüşe sahip olmak isteyen kişiler. Diş Sağlığı Problemleri Olanlar: Gummy smile , bazen diş eti hastalıklarının bir belirtisi olabilir. Bu durumda hem estetik hem de sağlık açısından tedavi gerekebilir. Diş Eti Rahatsızlıkları Yaşayanlar: Aşırı görünen diş etleri bazen diş eti iltihabı gibi rahatsızlıklara da yol açabilir. Bu tür durumlarda tedavi gerekli olabilir. Tedavi kararı, kişinin kendi estetik ve psikolojik ihtiyaçlarına bağlıdır. Eğer gummy smile, kişinin günlük yaşamını ve özgüvenini olumsuz etkiliyorsa, bir diş hekimi veya ortodontist ile görüşerek uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmek faydalı olacaktır. Gummy Smile diş eti estetiği hayal değil ; "Gummy smile," diş eti gülümsemesi olarak da bilinir, gülümsediğinde diş etlerinin aşırı görünmesi durumudur. Bu estetik bir durum olup, gülümseme sırasında diş etlerinin fazla miktarda görünmesiyle karakterizedir. Genellikle diş etinin 3-4 milimetreden fazla görünmesi bu duruma işaret eder. Gummy smile'ın nedenleri arasında şunlar bulunabilir: Estetik Kaygılar Taşıyanlar: Gülümsediğinde diş etlerinin fazla görünmesi nedeniyle özgüven kaybı yaşayan kişiler. Profesyonel Gereklilik: İş veya sosyal yaşamlarında sıkça insanlarla etkileşimde olan ve görünümüne önem veren bireyler. Fotojenik Olmak İsteyenler: Fotoğraf çekimlerinde veya videolarda daha estetik bir gülüşe sahip olmak isteyen kişiler. Diş Sağlığı Problemleri Olanlar: Gummy smile, bazen diş eti hastalıklarının bir belirtisi olabilir. Bu durumda hem estetik hem de sağlık açısından tedavi gerekebilir. Diş Eti Rahatsızlıkları Yaşayanlar: Aşırı görünen diş etleri bazen diş eti iltihabı gibi rahatsızlıklara da yol açabilir. Bu tür durumlarda tedavi gerekli olabilir. Tedavi kararı, kişinin kendi estetik ve psikolojik ihtiyaçlarına bağlıdır. Eğer gummy smile, kişinin günlük yaşamını ve özgüvenini olumsuz etkiliyorsa, bir diş hekimi veya ortodontist ile görüşerek uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmek faydalı olacaktır. 4o gummy smile tedavisi nasıl yapılır ? ChatGPT Gummy smile tedavisi, durumun nedenine ve şiddetine bağlı olarak çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilir. İşte yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri: Ortodontik Tedavi Braketler ve Teller: Dişlerin pozisyonunu düzelterek diş etlerinin görünümünü azaltabilir. Ortognatik Cerrahi: Üst çenenin konumunu düzeltmek için çene cerrahisi uygulanabilir. Diş Eti Cerrahisi (Gingivektomi) Lazerle Gingivektomi: Fazla diş eti dokusu lazerle kesilerek çıkarılır. Gingivoplasti: Diş eti dokusunun yeniden şekillendirilmesi işlemidir. Botoks Uygulamaları Üst Dudak Botoksu: Üst dudak kaslarının hareketini sınırlayarak diş etlerinin daha az görünmesini sağlar. Kron Boyu Uzatma Dişlerin daha uzun görünmesini sağlamak için diş eti ve kemik dokusunun bir kısmı çıkarılır. Üst Dudak Cerrahisi Dudak İndirgeme Cerrahisi: Üst dudağın pozisyonunu aşağıya çekmek için cerrahi müdahale yapılır. Lip Repositioning (Dudak Yeniden Konumlandırma) Üst dudağın altındaki kas dokusu yeniden konumlandırılarak diş etlerinin daha az görünmesi sağlanır. Diğer Tedaviler Diş Eti Aşındırma: Aşırı diş eti dokusu aşındırılarak azaltılır. Dental Kron veya Veneer: Dişlerin görünümünü değiştirmek için kaplama veya veneer uygulanabilir. Tedavi süreci genellikle şu adımları içerir: Danışma ve Değerlendirme: Diş hekimi veya ortodontist, gummy smile’ın nedenini ve şiddetini belirlemek için detaylı bir muayene yapar. Tedavi Planı: Kişiye özel tedavi planı oluşturulur ve uygun tedavi yöntemleri seçilir. Tedavi Uygulaması: Seçilen tedavi yöntemine göre işlemler gerçekleştirilir. İyileşme ve Takip: Tedavi sonrası iyileşme süreci izlenir ve gerektiğinde ek müdahaleler yapılır. Gummy smile tedavisi, kişiye özel planlandığı için bir uzman diş hekimi veya ortodontistle görüşmek, en uygun tedavi yöntemini belirlemek açısından önemlidir. Gingivektomi ; lazerle dakikalar içinde çözüm Gingivektomi, diş etlerinin fazla veya hastalıklı kısmının cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Genellikle estetik kaygılar veya periodontal hastalıkların tedavisi için yapılır. İşte gingivektomi işleminin adım adım nasıl yapıldığı: Gingivektomi İşleminin Adımları: Danışma ve Değerlendirme: Diş hekimi veya periodontist, hastanın diş eti sağlığını değerlendirir ve gingivektomiye ihtiyaç olup olmadığını belirler. Diş etlerinin fazlalığı, şekli ve diş eti hastalıklarının varlığı incelenir. Hazırlık: İşlem öncesi dişler ve diş etleri temizlenir. Lokal anestezi uygulanarak işlem bölgesi uyuşturulur, böylece hasta işlem sırasında ağrı hissetmez. İşaretleme: Diş hekimi, fazla diş eti dokusunun çıkarılacağı alanları işaretler. Bu işaretlemeler, fazla dokunun düzgün ve simetrik bir şekilde çıkarılmasını sağlar. Kesim ve Çıkarma: Lazer veya cerrahi bisturi (neşter) kullanılarak fazla diş eti dokusu dikkatlice kesilir ve çıkarılır. Lazer kullanımı, kanama kontrolü ve daha hızlı iyileşme sağlayabilir. Şekillendirme: Diş etleri, dişlerin doğal yapısına uygun olarak yeniden şekillendirilir. Diş etlerinin düzgün ve estetik bir görünüm kazanması sağlanır. Temizlik ve Kontrol: İşlem sonrası bölge temizlenir ve kanama kontrol edilir. Diş hekimi, çıkarılan dokunun çevresindeki diş etlerini kontrol eder ve gerekirse düzeltmeler yapar. Dikişler (Gerekli Durumda): Bazı durumlarda, diş eti dokusunun iyileşmesini hızlandırmak ve sabitlemek için dikişler kullanılabilir. Ancak, lazerle yapılan gingivektomilerde genellikle dikişe gerek kalmaz. İyileşme ve Bakım: İşlem sonrası hastaya, diş eti bölgesinin nasıl bakım yapılacağına dair talimatlar verilir. Ağız hijyenine dikkat edilmesi ve belirtilen ilaçların (ağrı kesici, antibiyotik vb.) kullanılması önerilir. İyileşme süreci boyunca diş hekimi tarafından takip edilir ve gerekirse kontrol randevuları planlanır. İyileşme Süreci: İşlem sonrası hafif ağrı, şişlik ve rahatsızlık olabilir; bu durum genellikle birkaç gün içinde geçer. Diş eti dokusunun tamamen iyileşmesi birkaç hafta sürebilir. İyileşme sürecinde yumuşak ve ılık yiyecekler tüketmek, sert ve tahriş edici gıdalardan kaçınmak önemlidir. Ağız hijyenine özen göstermek ve diş hekimi talimatlarına uymak, iyileşme sürecini hızlandırır ve enfeksiyon riskini azaltır. Gingivektomi, diş etlerinin estetik ve sağlık açısından iyileştirilmesini sağlar. Bu işlemin profesyonel bir diş hekimi veya periodontist tarafından yapılması önemlidir. Gingivektomi Zararlı Mı? dezavantajları nelerdir ? Gingivektomi, uygun şekilde ve gerekli durumlarda yapıldığında genellikle zararlı olmayan, aksine faydalı bir işlemdir. Ancak her cerrahi müdahalede olduğu gibi, gingivektomi de bazı riskler ve potansiyel yan etkiler taşır. İşlemin risklerini ve olası zararlarını anlamak önemlidir. İşte gingivektomiyle ilgili bazı önemli noktalar: Olası Riskler ve Yan Etkiler: Enfeksiyon: Cerrahi müdahaleden sonra enfeksiyon riski vardır. Bu risk, uygun ağız hijyeni ve bakım ile minimize edilebilir. Ağrı ve Rahatsızlık: İşlem sonrasında bir süre ağrı ve rahatsızlık hissedilebilir. Bu durum genellikle ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir. Şişlik ve Kanama: Operasyon sonrası bölgede şişlik ve hafif kanama olabilir. Bu belirtiler genellikle birkaç gün içinde azalır. Duyarlılık: Dişler ve diş etleri, işlem sonrasında geçici olarak duyarlı hale gelebilir. Sıcak, soğuk veya tatlı yiyeceklere karşı hassasiyet artabilir. Doku İyileşmesi: Diş eti dokusunun iyileşmesi zaman alabilir. İyileşme sürecinde dikkatli bakım gereklidir. Estetik Beklentiler: Tedavi sonrası diş etlerinin görünümü, hastanın beklentilerini tam olarak karşılamayabilir. Bu durum, tedavi öncesi ayrıntılı danışma ile minimize edilebilir. Gingivektominin Faydaları: Estetik İyileşme: Diş etlerinin görünümü düzeltilerek daha estetik bir gülüş sağlanır. Diş Sağlığı: Periodontal hastalıkların tedavisi ile diş ve diş eti sağlığı iyileştirilir. Daha Kolay Temizlik: Diş etlerinin fazla dokusunun çıkarılması, dişlerin daha kolay temizlenmesini sağlar, böylece diş çürükleri ve diş eti hastalıkları riski azaltılır. Sonuç: Gingivektomi, doğru şekilde yapıldığında ve uygun endikasyonlarla uygulandığında genellikle zararlı olmayan bir işlemdir. İşlemin riskleri, diş hekiminin talimatlarına uyularak ve uygun bakım ile minimize edilebilir. Ancak, herhangi bir cerrahi müdahalede olduğu gibi, gingivektomi öncesi ve sonrası dikkatli bir değerlendirme ve bakım gereklidir. İşlemi yaptırmayı düşünen kişilerin, prosedür hakkında ayrıntılı bilgi almak ve olası riskleri değerlendirmek için bir diş hekimi veya periodontist ile görüşmeleri önemlidir.

Dişler için zararlı içecekleri listeledik | Bahçeşehir Kliniğimizi ziyaret ederek çürük dişlerden saatler içinde kurtulun | Bahçeşehir Diş Kliniği Dişlerimize Zarar Verebilecek 10 Yiyecek ve İçecek ; 1. Listelerin Değişmezi Yapışkanlı gıdalar (lokum, jelibon vs..) Jelibon , lokum vs bu gıdalar şeker içerdikleri için,diş yüzeyinde daha çok bakteri tutulmasına neden olur. Ayrıca yapışkan oldukları için diş yüzeyine yapışıp orada daha çok gıda tutulmasına ve yine bakteri oluşmasına neden olur. Bu nedenler de diş çürük riskini artırır. Açıkçası görünüşleri çekici olsa da Yapışkanlı gıdalar, dişlerimiz için zararlı olabilecek yiyeceklerin başında gelirler. Tüketim sonrası hastalara mutlaka dişlerini iyice fırçalamasını ve çalkalamasını öneririz. Sıklıkla tüketilmesi halinde çürüklere davetiye vermiş olursunuz. 2. Tahmin Edececeğiniz Üzere ; Asitli yiyecek-içecekler ( turunçgiller, limon, kola, soda vs..) Bu gıdalar fazla tüketildiğinde,ast içeriğinden dolayı, diş minesinde aşınmalara neden olur. Dişlerin daha hassas olmasına ve çürüklere karşı daha savunmasız olmasına neden olur. Özellikle kola çokça tüketilmekte olan bir ürün. Yemek kültürümüzde de maalesef kemikleşmiş durumda ama dişler için oldukça zararlı. Central Dent Bahçeşehir Diş Kliniğimizi ziyaret eden hastalarımıza genelde bu tür içecekleri azaltmaları konusunda ikazlar yapmaktayız. 3. Abur cubur tarzı atıştırmalıklar ( kraker, çikolata, cips vs…) Ara öğünlerin sık olması, abur cubur fazla tüketilmesi diş yüzeylerinde bu gıdaların yapışmasına neden olur, bu da yine dişlerin çürüme ihtimalini artırır. 4. Ve Maalesef Çay, kahve , renkli oraletler ; Diş renginin sararmasına neden olur. Fazla kahve tüketimi diş yüzeylerinde pürüzlülüğe neden olur. Bu da dişlerin temizliğinin zorlaşmasına ve diş çürük ihtimalinin artmasına neden olur. 5.Alkol & Sigara Şeker ve asit içeriğinden dolayı diş çürük ihtimallerini artırmaktadır. Özellikle şarap asit içeriği en yüksek olan alkoldür.Sigara, vücudumuz için olduğu kadar dişlerimiz için zararlı ve diş etlerimiz için de bir o kadar zararlıdır. Dişlerin sararmasına, dişetlerinin zarar görmesine neden olur. Ayrıca sigara ağız, dudak, dil kanseri riskini artırır. 6.Karbonhidrat içerikli yiyecekler Tükürük içerisindeki amilaz enzimi, karbınhidratları parçalayarak şekere dönüştürür. Bu da dişlerin çürük ihtimalini artırır. 7.Belki de En Masumu ''Sakız'' Şekerli sakızlar , dişlerin çürümesine neden olmaktadır . 8.Hazır meyve suları İçeriğinde şeker oranının fazla olması nedeniyle diş çürük ihtimalini artırır. Doğal Meyve sularında şeker katkısı bulunmadığı için el yapımı meyve suları daha sağlıklıdır. 9.Nasıl Olur Ama Doğal Demeyin ; Kuru meyveler Hem yapışkanlıkları nedeniyle hem de işlenmiş şeker içeriğinden dolayı , diş minesine zarar vererek diş çürük ihtimalini artırmaktadır. Dişlerinizde çürük, sararma, diş yüzeyinde aşınma ya da lekelenme gibi sorunlar yaşıyorsanız, hemen randevu alın ve ücretsiz ilk muayenemize gelin. Eğer başka sorularınız varsa, bize ulaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin. Sağlıklı günler!

Gülüş tasarımı, estetik diş hekimliği alanında kullanılan bir kavramdır ve genellikle hastanın gülüşünü daha çekici ve dengeli hale getirmek amacıyla yapılan özel bir diş tedavi planını ifade eder. Gülüş tasarımı, dişlerin şekli, rengi, boyutu ve düzeni gibi estetik unsurları inceleyerek, hastanın yüz yapısına uygun, doğal ve estetik olarak tatmin edici bir gülüş elde etmeyi amaçlar. Gülüş Tasarımı Gülüş tasarımı, dişlerinize ve ağız sağlığınıza özel olarak yapılan bir işlemdir. Bu işlem, dişlerinizi daha beyaz, daha düzgün, daha simetrik ve daha estetik bir görünüme kavuşturmak için kullanılır. Gülüş tasarımı, diş estetiği uygulamalarının bir parçasıdır ve diş hekimleri tarafından yapılan bir işlemdir. Bu işlem sırasında dişlerinizin rengi, şekli, boyutu ve yerleşimi gibi faktörler dikkate alınır. Diş hekimi, bu faktörlere göre size özel bir tedavi planı hazırlar.Gülüş tasarımı işlemi, diş beyazlatma, porselen kaplama, zirkonyum kaplama, lamina uygulamaları ve implant gibi farklı diş tedavilerini içerebilir. Bu işlemler sayesinde dişleriniz daha doğal ve estetik bir görünüm kazanır. Gülüş tasarımı, sadece estetik bir işlem değildir. Aynı zamanda ağız sağlığınızı da korur. Çünkü dişlerinizi daha düzgün ve simetrik hale getirmek, dişlerinizin temizliğini daha kolay hale getirir. Bu da diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve diğer ağız sağlığı sorunlarını önlemenize yardımcı olur. Gülüş tasarımı işlemi, diş hekiminizle görüşerek ve size özel bir tedavi planı oluşturarak yapılır. Bu işlemi yaptırmak istiyorsanız, çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilir , temsilcilerimizden detaylı bilgi alabilirsiniz. Veya daha iyisi randevu alarak muayene olabilirsiniz. Her zaman belirttiğimiz gibi gülüşünüzü birlikte hazırlayabiliriz. Emax İle Gülüş Tasarımı ; E.max (Empress Max) tam seramik bir malzemedir ve diş estetiği uygulamaları için kullanılır. Bu malzeme, özellikle porselen kaplamalar, zirkonyum kaplamalar ve diş implantları için tercih edilir. e.max malzemesi, porselen kaplamalarda diğer malzemelere göre daha doğal bir görünüm sağlar. Ayrıca, yüksek dayanıklılığı sayesinde uzun ömürlüdür ve çiğneme işlemlerine dayanıklıdır. e.max malzemesi, ağızda rahat bir şekilde oturur ve hassas diş eti kenarlarına sahiptir. E.max malzemesi, aynı zamanda dişlerdeki renk uyumunu da sağlar. Bu malzeme, diş rengini doğal bir şekilde yansıtan özel bir teknoloji ile üretilir. Bu sayede, dişleriniz doğal ve estetik bir görünüme kavuşur. e.max malzemesi, zirkonyum kaplamalara göre daha ince ve hafif bir malzemedir. Bu nedenle, dişlerinize uygulandığında daha az invaziv bir işlem gerektirir ve dişleriniz daha doğal bir görünüm kazanır. Sonuç olarak, e.max malzemesi, diş estetiği uygulamaları için tercih edilen bir malzemedir. Yüksek dayanıklılığı, doğal görünümü, renk uyumu ve hafifliği ile öne çıkar.Randevu alarak geldiğinizde kliniğimizde uzman hekimler tarafınca gerekli planlamayı hızlıca yapabiliriz Emax uygulamalarını herhangi bir aksi durum olmadığı takdirde 5-7 gün içinde tamamlayabiliyoruz. Kırık Dişlere Emax Uygulanabilir Mi ? E.max (Empress Max) malzemesi, yüksek dayanıklılığı sayesinde kırık dişlerin tedavisinde kullanılabilir. e.max malzemesi, tam seramik bir malzeme olduğu için, dişlerin doğal görünümüne benzer bir görünüm sağlar ve diğer restorasyon yöntemleri ile karşılaştırıldığında daha dayanıklıdır. Kırık bir dişin tedavisi, dişin hasarının derecesine bağlı olarak değişebilir. Bazı durumlarda, e.max malzemesi ile kaplama uygulaması yapılabilir. Bu işlem sırasında, dişin hasarlı bölümü alınarak özel bir laboratuvar ortamında e.max malzemeden kaplama hazırlanır. Kaplama, dişin üzerine yerleştirilerek, dişin doğal yapısına uygun bir şekilde şekillendirilir. Eğer kırık dişin hasarı daha ciddi ise, diş hekiminiz implant veya köprü gibi diğer restorasyon yöntemleri önerilebilir. Bu yöntemler, dişin tamamen yer değiştirmesi gerektiği durumlarda kullanılır ve e.max malzemesi bu işlemlerde de kullanılabilir. Sonuç olarak, e.max malzemesi, yüksek dayanıklılığı ve doğal görünümü sayesinde kırık dişlerin tedavisinde etkili bir seçenektir. Ancak, tedavinin doğru şekilde yapılabilmesi için uzman eşliğinde yapılması önemlidir. Central Dent Bahçeşehir diş kliniğimizde alanında uzman hekimlerimiz ile dilediğiniz zaman görüşebilirsiniz.

Central Dent Bahçeşehir Kliniğinde Çene eklemi rahatsızlıkları ve genel çene cerrahi işlemleri takip etmekteyiz. Uzman hekim ve cerrah kadromuz her zaman göreve hazır. Trastornos de la articulación de la mandíbula En la clínica de Implantología Oral, los pacientes que han perdido sus dientes naturales por causas como caries, fracturas o enfermedad gingival impl diente deficiencias. El apretamiento y el estrés se encuentran entre las causas más importantes de molestias en las articulaciones de la mandíbula , lo que restringe las actividades diarias como comer, hablar y bostezar, y causa dolor. En el tratamiento de esta enfermedad, en el que el método de tratamiento se determina según el grado de molestia, se pretende devolver al paciente las funciones de la mandíbula de forma normal e indolora. El rango de tratamiento es lo suficientemente amplio como para cubrir el tratamiento de pacientes que han perdido todos sus dientes debido a la falta de dientes. ¿QUÉ ES EL TRASTORNO DE LA ARTICULACIÓN DE LA MANDÍBULA? El trastorno de la articulación mandibular es el deterioro de la armonía entre la articulación chin que conecta la mandíbula inferior y la mandíbula superior, y los tejidos circundantes con un efecto repentino o con el tiempo. Si no se trata, se pueden observar síntomas graves que pueden provocar el bloqueo de la mandíbula. Por lo tanto, cuanto antes se inicie el tratamiento, mayor será el éxito del tratamiento. ¿CUÁLES SON LOS SÍNTOMAS DEL TRASTORNO DE LA ARTICULACIÓN DE LA MANDÍBULA? Con el tiempo, los síntomas de los trastornos de la articulación de la mandíbula, que comienzan levemente, pueden aumentar con el tiempo y convertirse en problemas más avanzados, como dolor intenso en la articulación de la mandíbula, dolor de cabeza, cuello y hombros, ruido de la articulación, protrusión de la mandíbula, deslizamiento o apertura limitada. de la mandíbula ¿CUÁLES SON LAS CAUSAS DE LOS TRASTORNOS DE LA ARTICULACIÓN DE LA MANDÍBULA? Hay muchos factores que predisponen a las enfermedades de las articulaciones mandibulares. Los más importantes de ellos son; Apretar y rechinar los dientes (bruxismo) Estrés Masticación unilateral continua Procedimientos protésicos defectuosos que afectan la relación de los maxilares entre sí Deficiencias dentales Traumas y lesiones en la mandíbula region accidentes deportivos Tumores y trastornos sistémicos que afectan la región de la cabeza y el cuello Procedimientos dentales muy largos y traumáticos. Postura y trastornos de la postura. Problemas neurológicos, psicológicos y psiquiátricos Trastornos anatómicos congénitos Son hábitos parafuncionales como masticar chicle, morder un lápiz y morderse las uñas. ¿CÓMO SE DIAGNOSTICAN LOS TRASTORNOS DE LA ARTICULACIÓN DE LA MANDÍBULA? En el diagnóstico de las enfermedades de las articulaciones mandibulares, se realiza un examen detallado de los dientes y del sistema de cierre, los músculos masticatorios y la articulación mandibular . Si es necesario, el diagnóstico se realiza mediante la aplicación de métodos de imagen intraarticulares como la resonancia magnética. ¿CÓMO TRATAR EL TRASTORNO DE LA ARTICULACIÓN DE LA MANDÍBULA? Los métodos a seguir en el tratamiento de la enfermedad de la articulación de la mandíbula se pueden definir bajo varios encabezados de acuerdo con la causa y la gravedad de la enfermedad. El objetivo del tratamiento es restaurar las funciones normales e indoloras del paciente. La colaboración con el paciente es muy importante en este proceso. El tipo de tratamiento se determina según el grado de molestia. Para la mayoría de las personas, estos síntomas son temporales y no causan un problema más grave. Después de que se elimina el factor que causa el malestar, las quejas disminuyen y terminan. En la mayoría de los casos, el uso combinado de estos tratamientos produce resultados efectivos. Un solo tratamiento puede no curar la enfermedad. Dieta blanda: A veces puede ser beneficioso reducir la presión sobre la articulación mandibular y los músculos masticatorios mediante el consumo de alimentos que no requieren mucha masticación. Hay que evitar los trozos muy grandes y los alimentos duros que provocan que comamos abriendo demasiado la boca. Bolsas de hielo, ejercicio y aplicaciones de calor: Los ejercicios relacionados con la apertura y el cierre de la mandíbula recomendados por el dentista, así como las aplicaciones de frío o calor que se deben hacer desde el exterior hacia el área articular con ciertas frecuencias pueden brindar alivio. Medicamentos : El dentista puede prescribir analgésicos y antiinflamatorios, relajantes musculares para aliviar el dolor muscular y evitar la contracción de los músculos mandibulares .También puede recomendar medicamentos sedantes cuando sea necesario. Aplicación de Toxina de Botolinio ( Botox ): Reducirá la carga sobre la articulación ya que evitará el apretamiento de los dientes al reducir la activación de los músculos masticadores que provocan tensión. Férulas: Una férula es un aparato transparente y removible que se coloca entre los dientes, aplicado en el maxilar inferior o superior. Permite que la mandíbula inferior, que está acostumbrada al cierre incorrecto, aprenda a cerrar correctamente, los músculos se relajen y el movimiento correcto de la mandíbula. Dependiendo del problema del paciente, es posible que deba usarse solo por la noche o durante 24 horas. La férula elimina el estrecho contacto de los dientes, lo que permite que la mandíbula inferior se mueva con libertad y comodidad. El funcionamiento correcto de la mandíbula inferior y sus músculos asegurará que la articulación chin se coloque en su lugar correcto, y la incomodidad y el dolor de los músculos y la articulación desaparecerán. Estimulación nerviosa eléctrica transcutánea (TENS): Este tratamiento utiliza corriente eléctrica de bajo nivel para relajar los músculos faciales y la articulación de la mandíbula. Esto puede causar dolor en algunas personas. Ultrasonido: La terapia de ultrasonido es una terapia de calor, que generalmente se aplica cuando la articulación duele o tiene dificultad para moverse. Inyecciones en puntos gatillo: el dentista inyecta un analgésico o anestésico en los músculos faciales para este tratamiento. Mientras muestra el efecto de alivio del dolor, es beneficioso para el paciente estirar los músculos de la mandíbula con ejercicios simples. Artroscopia: Como la mayoría de las cirugías, la artroscopia requiere anestesia general. Le permite al cirujano maxilofacial examinar el daño en y alrededor de la articulación de la mandíbula. Dependiendo de la causa, se limpia el tejido enfermo o se corrige la ubicación del disco o cóndilo. Cirugía articular abierta: Si existe degeneración en la articulación mandibular o estructuras tumorales alrededor de la articulación, o en casos de lesión grave o fractura, se realiza cirugía articular abierta. La recuperación completa en esta cirugía es más difícil que en la artroscopia. También hay una mayor probabilidad de cicatrización y daño a los nervios. PREGUNTAS FRECUENTES SOBRE EL TRASTORNO DE LA ARTICULACIÓN DE LA MANDÍBULA - ¿Qué es rechinar o apretar los dientes ? El rechinar de dientes es una enfermedad que se observa mayoritariamente durante el sueño nocturno y que puede causar graves molestias en el futuro si no se toman precauciones. Ocurre cuando el estrés acumulado durante el día se revela durante el sueño nocturno y los dientes se desplazan inconscientemente unos sobre otros. - ¿Qué tipo de problemas provocael rechinar o apretar los dientes ? Cuando el rechinar y apretar los dientes gana continuidad y no se evita, se producen problemas como desgaste de los dientes, rotura de los dientes, retracción de las encías y la consiguiente sensibilidad frío-calor, enfermedades articulares por exceso de carga en la articulación mandibular y molestias. de la gente alrededor. Estas cargas transmitidas a la zona de la articulación mandibular a través de los dientes provocan dolor y cambios irreversibles en la zona. Por esta razón, el papel de la aplicación temprana al dentista es excelente. ¿Cómo se trata el rechinar o apretar los dientes? En el tratamiento se recomiendan placas nocturnas blandas o duras preparadas midiendo los dientes y puestas por la noche. Estas placas necesitan ser renovadas periódicamente. Sin embargo, reducir el estrés en la vida diaria de la persona es importante para el éxito del tratamiento. -¿Qué es una férula articular realizada en la Clínica Central Dent Bahçeşehir? Son placas transparentesutilizadas en el maxilar inferior o superior y producidas especialmente para la persona para regular el cierre del mentón y para relajar el músculo masticador.A medida que el músculo se alarga, se produce relajación en la articulación. Además, dado que los dientes están protegidos contra el rechinar y apretar, se reduce el daño a los dientes. -¿Cuánto dura el tratamiento con férula articular? Toma un total de 2 sesiones, incluyendo la construcción, medición y entrega de la férula. Es importante que el paciente acuda a controles periódicos según el curso del tratamiento. - ¿Qué se debe tener en cuenta en el tratamiento de la articulación mandibular ? La comunicación con el dentista es muy importante durante el proceso de tratamiento. Los controles periódicos son especialmente importantes para el curso del tratamiento, especialmente en métodos de tratamiento combinados. Es necesario utilizar regularmente los medicamentos recomendados por el médico, hacer los ejercicios regularmente si se recomienda, evitar hábitos nocivos y prestar atención a la dieta si se recomienda por el médico. Si se agrega al tratamiento un tratamiento con férula, que es un tipo de prótesis, la férula debe usarse regularmente según lo recomendado por el dentista y se deben seguir las recomendaciones del médico. En el uso de la placa de férula, se deben realizar controles en la primera semana, la tercera semana y mensualmente. - ¿Cómo entender la mejora enel tratamiento de la articulación mandibular ? La mejora en el tratamiento de la articulación mandibular depende de la gravedad de la enfermedad. En casos muy severos, no siempre puede haber una recuperación completa. El principal criterio de mejora aquí es que el paciente pueda realizar los movimientos mandibulares diarios(comer, hablar, tragar, etc.) sin dolor. -¿Hablar demasiado entre las causas de los trastornos de la articulación mandibular? No hay información sobre el hecho de que hablar demasiado cause molestias en las articulaciones de la mandíbula. Sin embargo, deben evitarse los movimientos que hagan que la articulación de la mandíbula se abra al máximo. -¿Cómo se debe usar chin para prevenir trastornos de la articulación de la mandíbula ? (Sugerencias) - En primer lugar, se debe prestar atención a la salud bucal y dental. No se deben descuidar las revisiones al dentista , que se deben visitar cada 6 meses. Porque si no se tratan problemas dentales como deficiencias en los dientes, empastes o prótesis mal realizados, fracturas de dientes y abrasiones, afectan negativamente a la articulación mandibular. - Se deben evitar hábitos parafuncionales como morderse los labios, morderse las uñas, morderse los bolígrafos y corregir las posturas incorrectas y los trastornos posturales. - Debe evitarse el estrés que provoca apretar y rechinar los dientes y, con mayor frecuencia, dañar la articulación de la mandíbula.

Lyonmed oral hijyen paketi ile ağız kokusu , kötü görünüm ve dişlerdeki çürüme riskini minimuma indirin. Bakımlı ve sağlıklı dişlerinizle güvenle gülümseyin. Üstelik ekonomik fiyat garantisi ile. Oral Hijyen Paketi sağlıklı bir gülümseme ; Oral hijyen paketi kliniğimizde ekonomik şartlarda sunulan ve toplum sağlığının desteklenmesini amaçlayan bir uygulamadır. Lyonmed klinikleri ile iletişime geçen bir çok hasta aslında ilk sorularında diş taşının neden oluştuğunu sorar. Diş taşı (tartar), dişlerin yüzeyinde biriken plakların sertleşmesi sonucunda oluşur. Plaklar, ağızdaki bakterilerin şeker ve nişasta ile etkileşime girmesiyle oluşan yapışkan bir film tabakasıdır. Diş taşı oluşumunun başlıca nedenleri şunlardır: Yetersiz Ağız Hijyeni: Dişlerin düzenli olarak fırçalanmaması ve diş ipi kullanılmaması, plakların birikmesine ve sertleşmesine neden olur. Düzensiz Diş Hekimi Kontrolleri: Düzenli diş hekimi kontrollerine gitmemek, oluşan plak ve diş taşlarının temizlenmesini engeller. Beslenme Alışkanlıkları: Şekerli ve nişastalı yiyeceklerin sık tüketilmesi, plak oluşumunu artırır. Sigara ve Tütün Ürünleri: Sigara ve diğer tütün ürünleri, plak oluşumunu hızlandırır ve diş taşı oluşumunu artırır. Tükürük Kompozisyonu: Her bireyin tükürük yapısı farklıdır ve bazı kişilerde tükürük, plakların daha hızlı sertleşmesine neden olabilir. Yetersiz ağız hijyeni, ağız ve diş sağlığını korumak için gerekli olan günlük bakım rutinlerinin yeterince ve doğru bir şekilde uygulanmaması anlamına gelir. Yetersiz ağız hijyeninin bazı yaygın göstergeleri ve sonuçları şunlardır: Düzenli diş fırçalama yapılmaması , yanlış diş fırçalama yapılması , doktor kontrollerinin aksatılması , diş ipi kullanılmaması , dengeli beslenmeme , yanlış diş macunu - fırçası kullanıyor olmak , sigara ve tütün mamullerinin sıklıkla kullanılması , beslenme alışkanlıkları gibi durumlardan dolayı ağız hijyeni bozulur. Böyle durumlarda dişlerin etrafında lekelenmeler ve diş taşları oluşur. Doktorlar basit işlemlerle dişlerinize hiç bir zarar vermeden diş taşları ve lekeleri temizleyebilirler. Lyonmed oral hijyen paketi kapsamında basitçe ve ekonomik olarak sunulan bu hizmet için randevu alabilirsiniz. Oral Hijyen Paketinde Neler Var? tüm bu işlemler tek pakette tek fiyata ; Oral hijyen paketinde amaç diş beyazlatmak değildir. Bu paket programın amacı dişlerin sağlıklı olması ve lekelerden arındırılmasıdır. Sırasıyla ; -Muayene -Ultrasonik Diş taşı temizliği -Dişlerin iç kısmındaki lekelerin temizlenmesi -Dişlerin ön kısımlarındaki lekelerin temizlenmesi İşlemleri sağlanır. Peki bu işlemleri nasıl yapıyoruz onu da açıklayalım ; Muayene : Doktor başlangıçta diş ve diş etinizin işleme müsait olup-olmadığını tespit edecek aynı zamanda dişlerinizdeki olası çürükler , diş etlerinizdeki olası rahatsızlıklar hakkında sağlık raporu oluşturacaktır. Bu noktada eğer isterseniz tedavi programı da oluşturulabilir. Diş Taşı Temizliği : Diş taşı temizliği genellikle ultrasonik cihazlarla başlar. Bu cihazlar, yüksek frekanslı titreşimler kullanarak diş taşlarını gevşetir ve parçalar. Aynı anda su püskürtülerek temizlenen bölgeler soğutulur ve temizlenir. Dişlerde bu işlem sırasında ciddi bir ağrı olmasa da ufak sızlamalar-hassasiyetler oluşabilir. Leke Temizliği : Doktor diğer işlemleri tamamladıktan sonra fırça ve ilaç yardımı ile profesyonel olarak dişlerinizin iç ve ön yüzeylerindeki lekeleri temizler. İhtiyaç duyulması ve diş yapınızın müsait olması durumunda diş aralarındaki lekeler de temizlenerek ortadan kaldırılır. Sıkça Sorulan Sorular ; RE / SSS ; 1. Diş taşı temizliği acıtır mı? Diş taşı temizliği genellikle ağrısızdır. Ancak, diş etleriniz hassas ise hafif rahatsızlık hissedebilirsiniz. Diş hekiminiz rahatsızlık hissederseniz size yardımcı olacaktır. 2. Diş taşı temizliği ne kadar sürer? Diş taşı temizliği genellikle 30-60 dakika sürer. Bu süre, Diş taşı miktarına ve ağız hijyeninizin durumuna bağlı olarak değişebilir. 3. Diş taşı temizliği sonrası dişlerimde hassasiyet olacak mı? Temizlik sonrası geçici bir hassasiyet hissedebilirsiniz. Bu hassasiyet genellikle birkaç gün içinde geçer. Diş hekiminiz hassasiyetinizi azaltacak önerilerde bulunabilir. 4. Diş taşı temizliği diş minesine zarar verir mi? Hayır, diş taşı temizliği diş minesine zarar vermez. Diş taşları ve plaklar dişlerden güvenli bir şekilde temizlenir. 5. Diş taşı temizliğini ne sıklıkla yaptırmalıyım? Genellikle her 6 ayda bir diş taşı temizliği önerilir. Ancak, bazı kişiler için daha sık temizlik gerekebilir. Diş hekiminiz sizin için en uygun sıklığı belirleyecektir. 6. Diş taşı temizliği sonrasında nelere dikkat etmeliyim? Temizlik sonrası dişlerinizi düzenli olarak fırçalamalı, diş ipi kullanmalı ve ağız gargarası ile ağız hijyenini sağlamalısınız. Ayrıca, aşırı sıcak veya soğuk yiyecek ve içeceklerden kaçınmak hassasiyeti azaltabilir. 7. Diş taşı oluşumunu nasıl önleyebilirim? Düzenli diş fırçalama (günde en az iki kez), diş ipi kullanımı ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları diş taşı oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Ayrıca, sigara ve tütün ürünlerinden kaçınmak da önemlidir. 8. Diş taşı temizliği dişlerimi beyazlatır mı? Diş taşı temizliği, diş yüzeyindeki lekeleri ve plakları temizleyerek dişlerin daha temiz ve parlak görünmesini sağlar. Ancak, profesyonel diş beyazlatma işlemi kadar beyazlatıcı bir etkisi olmayabilir. 9. Diş taşı temizliği pahalı mı? Diş taşı temizliği, diş kliniğine ve coğrafi konuma göre değişen bir maliyete sahiptir. Genellikle diş sağlığı sigortası kapsamına girer ve makul bir fiyat aralığında sunulur. 10. Diş taşı temizliği çocuklara yapılabilir mi? Evet, diş taşı temizliği çocuklara da yapılabilir. Çocuklarda diş taşı birikimi olduğunda, diş hekimi uygun ve nazik bir şekilde temizlik yapacaktır. Diğer Kullanıcılar Bunlar İle De İlgileniyorlar ;

20'lik diş çekimi sonrası uymanız gereken altın kurallar ile kısa sürede iyileşebilirsiniz. Bunlara dikkat edin , iyi okumalar. 20 YAŞ DİŞ ÇEKİMİ SONRASI UYMANIZ GEREKEN ALTIN KURALLAR Değerli ziyaretçiler ; 20 Yaş dişleri bir çok insanın ağrı çekmesine sebep olan ve gömülü - gömülü olmayan dişler olarak katagorize edilebilir. Diş çekimi sonrasında uyulması gereken 10 a ltın kuralı sizler için listeledim. Cevap çocuk gelişimine geliyor. Bir çocuğun çenesinde yirmi yaş dişlerinin çıkması için yeterli yer olmaz. Ancak Science Advances dergisinde Ekim 2021’de yayımlanan bir araştırmaya göre, çocuklar büyüdükçe çeneleri de büyür ve yirmi yaş dişlerinin çıkması için daha fazla yer oluşur. Bununla birlikte, birçok modern insan çenesi, yirmi yaş dişlerinin sorunsuz bir şekilde çıkması için yeterince büyümez, bu nedenle yirmi yaş dişlerinin çekilmesi çok yaygındır. Yine, bunun nedeni çocuk gelişimi. Eski insanlar sert kabuklu yemişler, pişmemiş sebzeler, av eti ve diğer sert yiyeceklerle dolu diyetler ile besleniyorlardı. Şimdi lafı çok uzatmadan 20 Yaş diş çekimi sonrası dikkat etmeniz 10 Altın kurala geçiyorum. KURAL 1 : YEME- İÇMEYE ŞARTLARI Ciddi bir çekim işlemi gerçekleştirdiğinizi unutmayın. En az 2 saat yeme-içme yok. Çekim sırasında acı hissetmemeniz için hekiminiz dişinizi uyuşturur , tedavi sırasında hekim bölgeyi lokal anestezi ile uyuşturur. Bu yüzden uyuşukluk geçene kadar yani sistem yeniden devreye girene kadar birşeyler yeme içmeye ara vermelisiniz. Ağzınız uyuşukken yemek yememeye özen gösterin. Dilinizi , dudağınızı ısırararak bilinçsizce kendinize ciddi zararlar verebilirsiniz. KURAL 2 : TAMPON KULLANIM ÇOK ÖNEMLİ ; Diş çekiminden hemen sonra çekim bölgesine denk gelecek şekilde bir tampon ısırmanız gerekiyor. Çekim tamamlandıktan sonra hekim diş çekiminden dolayı oluşan kanama bölgesine tampon uygulaması yapar. Bu tamponu en az 20 dakika boyunca ısırmanız gerekmektedir. Aynı zamanda tamponun kana bulanması vs-vb durumlar fark etmeksizin tampon değiştirmemelisiniz. Bu durum kanamayı hızlandıracak ve kanama tekrar başlayacaktır. Aynı zamanda tampon ağzınızdayken tükürmemeye,öğürmemeye,öksürmemeye dikkat etmeniz de bir başka önemli faktör. Bu tür durumların tamamı pıhtılaşmanın yavaşlamasına sebep olabilir.Bu süreçte normal yutkunmaya devam etmeniz yeterli yeni bir pamuk veya tampon koymanız bölgenin mikrop kapmasına da sebebiyet verebilir. KURAL 3 : TÜKÜRME ve ÇALKALAMA Tükürmek ve çalkalamak yok. Dişiniz çekildikten sonra oluşacak kanama yavaş yavaş pıhtılaşarak duracaktır. Bu pıhtılaşmanın hızla gerçekleşmesi için tükürme veya çalkalama yapılmamalıdır. Tükürme veya çalkalama yaptığınızda pıhtıyı yerinden oynatarak bölgeye zarar vermiş olursunuz böylece süreç baştan başlayacaktır. Peki çalkalayamıyorum , tüküremiyorum ben ne yapayım diye soruyorsanız cevap basit. Yutun ve çok düşünmeyin. KURAL 4 : BUZ UYGULAMASI 15-20 dakika kadar buz uygulamak harika bir seçenek olabilir. Ama tabii her durumda buz uygulaması gerekli bir uygulama değildir. Eğer diş çekiminiz uzun ve zor geçtiyse ilk etapta oluşacak ödem ve şişliğin önüne geçilmesi için buz uygulaması doğru olacaktır. Ancak buz uygulması yanlış uygulanmamalıdır. Hekiminiz çekim sonrası hangi sıklıkla uygulamanız gerektiğini net ve kesin şekilde anlatacaktır. Doğru uygulandığı takdirde şişme ve ağrımaları azalttığı bir gerçek. KURAL 5 : SİGARA & ALKOL Hem sigara hem alkol sağlığa zararlıdır. Bunu söylemeden başlamak bu başlığa saygısızlık olur. Diş çekimleri sonrası kesinlikle sigara içmek yok. Çekim sonrası 2 gün sigara içilmemelidir. Sigara dumanı çekim bölgesinin iltihaplanma riskini ihtimalini arttıracaktır ayrıca sigara içimi sırasında uygulanan emme kuvveti oluşmakta olan pıhtının zarar görmesini sağlayacaktır. Alkol konusuna da değinecek olursak , alkol vücuda girdiğinde kan damarlarında bir genişlemeye sebep olacaktır bu durum da kanama bölgesindeki damarlarında genişlemesine sebep olur böylece kanamanın durmaması tetiklenecektir. Ayrıca vücudunuz zaten hali hazırda kendini iyileştirmeye çaba gösterirken alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklar bağışıklığınızın gücünü olumsuz yönde etkileyecek bu da iyileşme sürecinize başlıca olumsuz etkileyecek faktör olacaktır. KURAL 6 : YEME / İÇME ALIŞKANLIKLARI Özellikle ilk birkaç gün için soğuk ve yumuşak şeyler yemeye özen gösterelim. Mesela yoğurt , dondurma , ılık çorba , ılık patates püresi çok çok iyi tercihler olabilir. Çok sıcak çok bahatlı ve çok sert yiyeceklerden kaçınmanız gereklidir. İçecek konusunda da tıpkı tükürmek , sigara içmek gibi ağızda emme kuvveti oluşturacak pipet çekim sonrası iyileşme sağlanıncaya kadar kullanılmamalıdır. Ayrıca asitli , alkollü ve çok sıcak içeceklerden uzak durmayı da unutmayın. KURAL 7 : AĞIZ HİJYENİ ve BAKIM Halkımızın genel sorunu doğru ağız hijyeni ve bakımını sağlayamıyor olması. Diş çekimi sonrası ilk gün kesinlikle gargara yapmamalısınız. Fırçalama konusunda da ilk gün çekim bölgesini fırçalamamak kaidesiyle ağız hijyeni sağlayabilirsiniz. Sonraki günler gargara da yapabilirsiniz herhangi bir sorun olmayacaktır. Sadece çekim yapılan bölgeye bir kaç gün sert diş fırçası temas ettirmemeye , diş fırçası yumuşak dahi olsa bölgeyi temizlememeye çalışmamaya özen gösterin. KURAL 8 : UYKU POZİSYONU Güzel ve kesintisiz bir uyku çekim sonrası size iyi gelecektir. Hem yaşanabilecek ağrı hissini hissetmemeniz hem de konuşma,yemek yeme,su içme gibi ihtiyaçlarınızın olmadığı bir unsur. Dolayısıyla uyumak çekim sonrası çok iyi ama normalde tek yastık kullanan hastalarımız için çift yastık kullanmayı öneriyoruz. Başın dik pozisyonda olması kanamayı azaltacak böylelikle pıhtılaşma sürecini bozmayacaktır. Başınızın yukarıda konumlanması çekim sonrası uyku için sıklıkla önerdiğimiz bir uyku pozisyonudur. KURAL 9 : İLAÇ KULLANIMI Basit çekimler için ilaç kullanımı gerekmeyebilir. Ancak yirmili yaş diş çekimleri , gömülü veya enfeksyonlu diş çekimlerinden sonra hekiminiz size ilaç önerebilir. Özellikle Asprin gibi kan sulandırıcı etkisi olan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Çekim öncesi mutlaka alerjiniz olan konuları doktora belirtmeyi unutmayınız. Antibiyotik olarak en sık kullanılan ilaç penisilin grubudur. Her ne kadar tedavi sonrası/öncesi alerjiniz ile ilgili form dolduruyor olsanız da sağlığınız için kişisel bilgilerinizi hekiminizle paylaşınız. KURAL 10 : KOMPLİKASYONLAR Her insanın farklı bir anatomisi vardır. Gerçekleştirdiğimiz tedavilerde 100 kişide hiç bir problem çıkmazken aynı tedavide 101.kişinin bünyesi farklı tepki gösterebilir. Bu sebepten dolayı asla durmayan kanama , iltihap kokusu , ağzı hiç bir şekilde açamama veya ağrı kesici kullanmanıza rağmen geçmeyen şiddetli bir ağrı gibi bir durum olursa mutlaka hekiminizle iletişime geçmeniz gerekmektedir. Eğer dişinizi çektirdiğiniz bölgede pıhtı hissetmiyorsanız , bir kuru kemik hissi alıyor veya şiddetli ağrı duyuyorsanız yine bize ulaşmanız gerekiyor. EXTRA BİLGİ Yirmilik diş çekimleri özellikle gömülü olanlarda çekim alanı yüzeyi biraz büyük olabiliyor. Dolayısıyla yaranın pıhtılaşma süresi de uzayabiliyor. Pıhtı = İyileşme mantığı ile düşünebilirsiniz. Bu sebepten dolayı pıhtılaşmayı çekim sonrası ne kadar fazla korursanız o kadar hızlı iyileşme sağlanmış olacaktır. Her hastamızda en hızlı iyileşme olması adına gerekli uyarı , yönlendirme ve ilaç desteğini sunmaya özen göstermekteyiz. Yine de kişilerin kendi kişisel davranışları tedavi sonuçlandırma konusunda en önemli faktördür. Yazan : Dt.Eren Yeşilbaş Yayın Tarihi : 12.04.2022

Lyonmed gücünü sizden alıyor. İşbirliği programımız ile kurum olmanıza , büyük organizasyonlar kurmanız gerek yok. Pasif gelir elde etmek için referans olmanız yeterli. İşbirliği hakkında detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. BU BÖLÜMÜ GÜNCELLİYORUZ. kurumsal ve bireysel işbirliği programımızı güncelliyoruz. Kısa süre içinde bu bölüm aktifleşecek.